Bel Ağrılarına Karşı Proloterapi

06 Nisan 2018, Cuma | Beyin ve Sinir Cerrahisi
Bel ağrısı maalesef toplumdaki bireylerin çoğunluğunu hayatlarının belli bir döneminde belirli bir oranda mutlaka etkilemektedir. Bu sebeple bel ağrıları üzerine birçok kitap yazılmış olup çok farklı spor aktiviteleri (Jimnastik, Futbol, Halter, Basketbol, Bisiklet gibi ) bel ağrısı ile ilişkilendirilmiştir. Atletler gibi belirli bir spor dalıyla ilgilenmeyen bireylerde dahi bu soruna sıklıkla rastlanmaktadır.
Bağ dokuları zayıflarsa…
Bel ağrılarının % 90 ında sebep mekanik olup eklemlerimizin stabilizasyonundan birincil derecede sorumlu olan bağ dokularımızın hasarlanması rol oynamaktadır. Bağ dokuları genel bir tanım olup bağları, tendonları (kasların kemiğe tutunmasını sağlayan kirişler) ve eklem kapsüllerini kapsamaktadır.Bel ağrısı denilince aklımıza bir tanı olarak bel fıtığı gelmektedir. Ancak bel fıtığı da bağ dokularındaki zayıflamanın bir sonucu olarak ortaya çıkmakta ve sinirlere bası yapacak noktaya eriştiğinde cerrahi ile basının giderilmesi gerekebilmektedir.
Yanlışlık sonucu bulunan yöntem, Proloterapi…
1930’lu yıllarda bir genel cerrah olan Dr. Hackett, fıtık ameliyatları sırasında büzüştürücü (sklerozan) maddelerin yanlışlıkla bağ ve kemik birleşim yerlerine enjekte edilmesinin yeni doku gelişimine (proliferasyon) yol açtığını gözlemledi. Daha sonra bu yöntem ‘çoğalma yapan’ manasında ‘Proloterapi’ (hücre çoğaltan enjeksiyon terapisi) olarak adlandırıldı. Proloterapi gevşeyerek fonksiyonunu kaybetmiş olan bağ ve tendonların tedavisinde kullanılmaktadır.
Nasıl tedavi ediyor?
Proloterapi, hasarlı olan dokunun tamamını hedef alarak iyileştiren, ağrıyı azaltıp fonksiyonu yeniden tesis eden bir tedavi yaklaşımıdır. Ancak her tedavi tekniğinde olduğu gibi doğru teknik ve isabetli enjeksiyonlara ihtiyaç gösterir. Bu nedenle başarı şansını arttırmak için belirli aralıklarla seanslar halinde uygulanmaktadır.
Kaybedilen hücre ve doku yenileniyor…
Proloterapi’nin etkinliği ile ilgili yayınlanmış çalışmalarda, tedavi sonrası yok olan bir hücrenin veya dokunun yenilenerek kayıplarını tekrar yerine koyduğu, makroskopik ve mikroskobik olarak ortaya çıkmıştır. Tedavi sonrasında ağrının azaldığı ve fonksiyonun arttığı hem hayvan hem de insan çalışmalarında gösterilmiştir. Klinik çalışmalarımızda da bu yönde sonuçlar elde etmekte olup başarı oranı % 80 olarak değerlendirilmektedir.
Günümüzde, proliferatif madde olarak yüksek yoğunluklu dekstroz (Steril şartlarda imal edilmiş şekerli su) kullanılmaktadır. Proloterapi uygulamalarında Kortizol’ün (stres zamanında salgılanan bir hormon) yeri bulunmamaktadır. Ayrıca bu amaçla ‘Hücresel Proloterapi’ olarak anılan PRP, CGF, Kök hücre gibi biyolojik alanlar da proloterapi tekniği ile uygulanabilmektedir.
Uygulama alanları genişlemekte…
Proloterapi konusunda yapılan çalışmaların sayısı arttıkça etkinliği daha da iyi anlaşılmakta ve uygulama alanı giderek genişlemektedir. Konum olarak daha çok Fizik tedavi ile Cerrahi tedavi arasına yerleştirilmekte olup cerrahi sonrasında da uygun vakalarda ağrının giderilmesinde ve fonksiyonun arttırılmasında faydalı olabilmektedir. Yine benzer şekilde, proloterapi sonrasında tedavinin etkinliğinin arttırılması amacıyla Fizik tedavi uygulanabilmektedir.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Bilgi & Randevu 444 77 99 veya e-randevu hizmetinden yararlanarak iletişime geçebilirsiniz.