Burun Estetiği Septorinoplasti

Ortadoğu, Anadolu ve Akdeniz ülkelerinde burun yapısı iri kemerli,  çatısı geniş, burun ucu düşük ve derisi kalın özelliklere sahiptir. Bunun yanında burun içinde septum adını verdiğimiz kemik ve kıkırdaktan oluşan, burun boşluğunu ikiye ayıran yapının çoğunlukla büyük olması nedeniyle çarpılmış ve solunum yolunu daraltan yapıda olduğunu görmekteyiz.

Son yıllarda özellikle burun cerrahisinde çok yol kat edilmiş ve endoskoplarında devreye girmesiyle burun içinde neredeyse keşfedip, ulaşıp, müdahale edemediğimiz hiçbir nokta kalmamıştır. Burun, dışardan görünen çatısı, iç destek mekanizmaları, solunum pasajı ve sinüsleriyle bir bütündür. Yapılacak her müdahalede bu yapılar tümüyle göz önünde bulundurulmalı, bütünsel bir yaklaşım tercih edilmelidir.

Burun, Yüz Travmalarında Birinci Sırada

Çocukluk ve ergenlik dönemindeki çeşitli travmalar, genetiğimizde sıklıkla görülen problemlere ek travmalar yaratarak durumu daha da ağırlaştırır. Bu etnik karakteristikler ve yaşam koşullarındaki travmaya yatkınlık nedeniyle Septorinoplasti, en çok yapılan estetik cerrahi operasyon olarak göze çarpmaktadır.

Yüze Yakışan Ve Nefes Alan Bir Burun

Aslında ideal burun yoktur. Doğal görünümlü, orantılı ve uyumlu bir burun hedeflenmelidir. Ameliyat olmadan önce beklentilerinizi iyi düşünmeli ve bunu hekiminizle paylaşmalısınız. Amaç sizin mevcut burnunuzdaki tüm dokuları uygun bir şekilde kullanarak, doğal ve yüzünüze yakışan görünümde bir burun oluşturmak ve bu arada iyi nefes almanızı sağlamaktır. Ameliyatın başarısında, cerrahın bilgi, beceri ve tecrübesinin yanı sıra hastanın yaş, genel sağlık durumu, burun yapısındaki bozukluğun derecesi, yüzün genel simetrisindeki sorunlar,  burun cildinin yapı ve kalitesi, dokuların iyileşme esnasında gösterdiği reaksiyonlar ve sigara kullanımı gibi kişisel faktörlerde ciddi rol oynamaktadır.

Burun Estetiği Kimler İçin Uygundur?

Hem kemik hem kişilik gelişimi dikkate alınırsa her iki cins içinde 17-18 yaş en alt sınır olarak kabul edilmekle birlikte, üst sınır belirsizdir. Kişinin sağlık durumu elverdiği sürece yapılabilir. Uygun yaşa ulaşmış, beden ve ruh sağlığı yerinde, kişilik gelişimi tamamlanmış, beklentileri gerçekçi ve mantıklı olan,  hekimiyle olumlu diyalog kurabilmiş, burnunda şekilsel ve fonksiyonel bozuklukları olan herkes bu operasyona uygun adaydır.

Ameliyat Tekniği, Hastaya Göre Değişir

Yıllar ve Septorinoplastinin (burun estetiğinin) gelişimi boyunca önceleri kapalı, daha sonra açık ve son olarak da karma teknik adını verdiğimiz teknikler kullanıldı ve kullanmaya devam edilmektedir. Tekniğin seçiminde bireyin anatomik yapısı, burnun genetik yapı nedeniyle mi yoksa travmaya mı bağlı deforme olduğu, cilt yapısı, ek hastalıklar kadar cerrahın kendini rahat hissettiği tekniği kullanması da önemli bir detaydır. Bu nedenle cerrahın,  her olgu bazında ve kişiye özel olarak gerekli tekniği kullanabilmesi için tüm tekniklere hakim olması önemlidir. Son yıllarda burun estetiği operasyonlarında ultrasonik ses dalgalarının titreşimlerinden faydalanılarak, kemik yapılar kırılmadan şekillendirilip, minimal kemik travması ile minimal yumuşak doku hasarında morluk ve ödem ihtimali çok azaltılarak,  iyileşme süresi hızlı ve çok daha zahmetsiz hale gelmiştir.

Son yıllarda aslında eski bir tekniğin modifikasyonu olarak günümüze uyarlanan burun sırtının doğal olarak korunduğu ve burun taban seviyelerinden yapılan kesilerin kullanıldığı  “letdown-pushdown septorinoplasti”de yine uygun hastalarda yapılabilecek teknikler olup, her biri klasik tekniklerden daha az travmatik olmaları nedeniyle uygun hastalarda tercih edilebilecek cerrahilerdir.

Kısa Sürede Normal Hayatınıza Dönebilirsiniz

Septorinoplasti; ortalama 2-2,5 saat süren ve sonrasında normal şartlarda 1 gecelik hastane yatışı gerektiren bir cerrahidir. Hastanede gözetim ve tedavi altında geçirilen gecenin ardından ertesi sabah itibariyle hasta taburcu edilir ve gündelik işlerini yapabilir şekilde eve gönderilir. Yaklaşık 2 haftalık bandaj burun cildinin yerine oturması için çok önemli ve gerekli bir detay olmakla beraber; kullanılan yeni dikiş teknikleri ile kimi olgularda artık eksternal splint(bir çeşit alçı) dahi kullanılmasına gerek olmayabilmektedir. İlk hafta sonunda burun içi silikon tamponlar ve mevcutsa alçı, dikişler alınarak hasta yalnızca 1 hafta daha bandajlı olarak normal hayatına döner.

Kullanılan yeni tekniklerle ameliyat süreleri kısalmış, morluk şişlik miktarları minimize olmuş, başarı yüzdeleri çok yükselmiştir. Ameliyat sonrası konforun da maksimum seviyeye ulaşması için alınan önlemlerle artık ne fonksiyonel olarak ne estetik olarak burun problemlerimiz kaderimiz olmak zorunda değildir.